Havacılıkta emniyet tehlikede | CHP’li Karasu’dan yeni yönetmeliğe tepki
CHP’li Ulaş Karasu, yeni yönetmelikle Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin tekel yetkisinin kaldırılacağını ve hava trafik hizmetlerinin özelleştirilmesine zemin hazırlandığını vurguladı.

Arşiv | Fotoğraf: Pixabay
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, SHGM tarafından hazırlanan Hava Trafik Kontrolörü Lisans ve Derecelendirme Yönetmeliği’ne (SHY ATCO) tepki gösterdi. Yönetmelikle, hava trafik kontrolörleri ve ülkemizin tek hava trafik sağlayıcısı olan Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) için hukuksal ve çalışma barışı açıdan sorunlar yaratacak nitelikte düzenlemeler içerdiğini belirten Karasu, “Havalimanlarının kredilerini öteleyen, borçlarını silen, Cumhuriyet tarihimizin en büyük vurgunlarına yapılmasına göz yuman Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, bu yönetmelikle dünyada eşi ve benzeri görülmemiş bir havacılık ve hukuk skandalına imza atmıştır” dedi.
Fotoğraf: ANKA
Yeni düzenlemeyle hava trafik kontrolörlerinin, yalnızca hava sahasını emniyette tutmakla kalmayacağını aynı zamanda uçakları “hızlandırmak” zorunda kalacaklarını ifade eden Karasu, şöyle dedi:
“Kazalara davetiye çıkarılmakta”
“Uluslararası kurallar ve standartlar, hava trafik kontrolörlerinin tek ve en önemli görevlerinin emniyeti sağlamak olduğunu açıkça belirtmektedir. Havacılıkta emniyet, asla taviz verilemeyecek temel bir ilkedir. Ancak, yeni yönetmelikle kontrolörler ve pilotlar üzerinde aşırı bir baskı ve tehdit yaratarak yolcu emniyeti büyük bir risk altına sokulmakta, adeta kazalara davetiye çıkarılmaktadır. Üç yıl önce "okçular tepesini asla terk etmeyin" diyerek hava trafik kontrolörlerine çağrıda bulunan SHGM, şimdi bu yönetmelikle kontrolörlere baskı yaparak, tehdit ederek gözdağı vermek istemektedir. Dünyanın hiçbir yerinde, hava trafik kontrolörlerine ‘uçakları daha hızlı yönlendirin, yoksa işinizi kaybedersiniz’ denilmez. Yıllardır çözülemeyen havacılık tazminatı sorunu da bu yönetmelik ile bir kez daha gündeme gelmiştir. İktidarın “çözülecek” diyerek yıllardır çalışanları oyaladığı bu sorun, hâlâ çözülmemiştir. Bu sorunun çözümü için geçen yaz aylarında hava kontrolörleri, inisiyatif almadan çalışma ile hak arama eylemleri yaptılar. Şimdi yönetmelikle “iş yavaşlatma” adı altında hak eylemlerine katılan kontrolörlerin lisansı, askıya alınacak ya da iptal edilebilecektir. Bu kabul edilemez bir durumdur”
"DHMİ’nin görevi özel sektöre mi verilecek?"
Karasu, yine yönetmelikle ülkemizin tek hava trafik sağlayıcısı olan Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğünün bu konudaki tekel otorite olma hakkının ortadan kalkacağını belirtti. DHMİ üzerinden verilen seyrülsefer hizmet sağlayıcılık hizmetinin, bundan sonra, hizmet verdiği havaalanı veya üniteyle sınırlı olmak üzere bakanlığın hizmet yetkisi verdiği kurum ve kuruluşlar üzerinden sağlanacağının hüküm altına alındığını ifade eden Karasu, “Bu açıkça hizmetin özelleştirmesinin yolunun açılması anlamı taşımaktadır. Yaşadığımız darbe girişiminde de hava güvenliğinin ne denli önem taşıdığını gördük; olası bir düşman saldırısı, olası bir güvenlik zafiyeti gibi konularda hayati önem taşıyan Türk hava sahasına kontrol eden bu hizmetin hava seyrüsefer hizmeti yetkisi verilecek bir kurum veya kuruluşa devri kabul edilemez”
“Ne yapmaya çalışıyorsunuz?”
“Sayın Bakan, siz ne yapmaya çalışıyorsunuz?” diye soran Karasu, açıklamasına şöyle devam etti:
“Bir yandan havalimanında taciz oluyor, susuyorsunuz! Hakkında yöneticilik yapamaz mahkeme kararı olan kişiyi başmüdürlükte tutuyorsunuz. Adı rezidans skandalına karışan bir bürokratı asaleten atıyorsunuz. Atatürk Havaalanında”film” gibi soygunlar yapılıyor, susuyorsunuz! Bu yönetmenliği, atadığınız bahçe bitkileri mezunu daire başkanı hazırladı. Peki kurum için son derece önemli olan İngilizce belgesi olma şartını neden getirmediniz? Yoksa bürokratların İngilizcesi mi yetmedi? Soru çok ama maalesef bakanda cevap verecek yüz yok. Sonuç olarak, havacılık sektörü, sağduyu ve emniyetten asla taviz verilemeyecek bir alandır. Bu sorunlu yönetmeliğin bir an önce geri çekilmesi, halkın emniyetini ve havacılığımızın uluslararası saygınlığının korunması için bir zorunluluktur”
“SHGM sınıfta kaldı”
Öte yandan, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) tarafından yapılan son denetimlerde SHGM'nin performansının ciddi şekilde sorgulandığını ve ülkemizin, Afrika ülkelerinin dahi gerisinde kaldığını da hatırlatan Karasu, “Ben durumu Meclis gündemine taşıdım, ancak Ulaştırma ve Altyapı Bakanı sorularımı yanıtsız bıraktı ve verdiği sözde cevapla kamuoyuna yanlış bilgiler verdi. Oysa, liyakatsiz yöneticilerin hazırladığı bu yönetmelikle de kurumun içini nasıl boşalttıkları, insanların can güvenliğini hiçe saydıkları bir kez daha görüldü” diye konuştu. (Haber Merkezi)
Evrensel'i Takip Et